Yorumum: Böyle harika kitapları "yaratmak" ve biz okuyucularla buluşmasını sağlamak bizim için büyük bir şans ve mucize. Çocuklardaki yaramazlığın yanında içlerindeki sevgiyi, sadakati, bilgiyi ve saygıyı aynı zamanda da yaramazlığı barındırdığını anlatan harika bir kitap olduğunu söylemek istiyorum. Ağlayacak ve bu kadar çabuk bitmemesi gerektiğini düşüneceksiniz. Kesinlikle ama kesinlikle okunması ve kitaplığınızda bulunması gereken bir yapıt.
Konusu: Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelosun başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelosun çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezenin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeçin, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalının başkahramanı Zezenin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder