Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması Ve WOW Sinyali

Dünya-dışı bir uygarlıktan veya başka bir gezegenden gelen mesajların varlığının saptanması ve saptanması halinde incelenmesi amacıyla ön çalışmaları 1960’lı yıllarda ABD tarafından yapılan, daha sonra geliştirilerek 1971’de NASA tarafından başlatılan bir proje. Amacı, Dünya-dışı bir uygarlıktan veya uzak bir gezegenden gelen mesajların varlığını saptanması ve var olduklarının saptanması halinde bunların incelenmesi.Yıldızlar arası yolculuklar yapan zeki uzaylılarla doğrudan temas ve karşılaşma, bilim-kurgu hikâyelerinde de kullanılan yaygın bir tema. Ancak bu yıldızlar arası yolculukların önündeki teorik engeller, bunun çok güç olduğunu öngörüyorlar. Bu tarz bir “ilk temas”için alternatif bir arayış, güneş sistemi dışı bir gezegenden gelen yıldızlar arası iletişim dalgalarını aramak için evrendeki radyo sinyallerini dinlemek. İşte SETI dev radyo teleskoplar aracılığıyla evrendeki hemen her cismin yaydığı radyo sinyallerini toplayıp analiz etmekteydi. Elbette bizim gibi uygarlıkların ürettiği yapay radyo sinyalleri, doğada bulunanlardan farklı olduğundan yola çıkarak bu tip bir yapay radyo sinyali aranıyordu. Radyo dalgaları ışık hızında hareket eder ve evrenin bilinen hız sınırı ışık hızı olduğundan, mevcut teknik olanaklarımız çerçevesinde bundan daha iyi bir yol bilmiyoruz. ABD’de yayımlanan Oakland Tribune gazetesinin haberine göre, SETI, maddi kaynak yetersizliğinden,Jodie Foster’ın “Temas” filmindekiler gibi, ünlü çanaklarını kapatmak zorunda kaldı.


Mountain View enstitüsünden SETI Direktörü Jill Tartar, yaşam izi bulunabilecek yeni gezegenler keşfedildiği sırada mali sorunlardan ötürü faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını belirterek, “Bu büyük bir ironi. Bir sürü yeni gezegen keşfettiğimiz bir sırada, bunları dinleyecek kaynağı bulamadığımızdan çanakları çalıştıramıyoruz” dedi. Amerikalı bilimadamı, “Aslında herkes vergi beyanından fazladan 3 sent verse, antenleri yeniden yukarı çevirebiliriz” diye konuştu. SETI projesi, kaynak yetersizliğinden 2011 yılında durdurulsa da 2012 yılında yeniden faaliyete geçmiştir. 30 yıldan fazladır evreni dinleyen SETI’i şu ana kadar dünya dışı akıllı yaşama ait bir ize rastlayamadı. Elbette 90.000 ışık yılı bir çapa sahip olan galaksimiz için bu süre çok kısa. Güneş’e en yakın yıldızı sistemi Alpha Centauri 5 ışık yılı uzaklıkta. Bu da 300 milyar yıldızdan oluşan Samanyolu galaksisinin büyüklüğü konusunda bir fikir verebilir. WOW Sinyali 1977 yılının sıcak bir Ağustos ayıydı. Ohio State Üniversitesi’nden Dr. Jerry R. Ehman SETI projesi kapsamında Büyük Kulak Radyo Teleskobu (The Big Earradio Telescope) ile çalışırken, dar bant (narrowband) radyo dalgasında güçlü bir sinyal tespit etti. Bu sinyal, karasal olmayan ve güneş sisteminden olmayan bir merkezin potansiyel işaretlerinden olarak düşünüldü. Bu sinyal sadece 72 saniye sürdü, ancak Büyük Kulak daha sonra bu sinyali gözlemleyemedi.

Büyük Kulak Radyo Teleskobu
Bu şaşırtıcı sinyal, yıldızlararası bir sinyalin beklenen imzası olmuştu. Ehman, bilgisayarından bu sinyali çember içine aldı ve onun yanına Wow! yazdı. Bu yorum da sinyalin ismi oldu. İngilizcesiWow! adıyla anılan sinyalin Türkçe çevirisi Vay! olarak çevrilebilir. 

Big Ear teleskobu sabitti ve gökyüzünü taramak için dünyanın ekseni etrafındaki dönüşünü kullanıyordu. Dünyanın dönüş hızında, Big Ear'ın gözlem penceresinin genişliği dikkate alındığında, teleskop gökyüzündeki belli bir noktayı tam olarak 72 saniye boyunca tarayabilmekteydi. Bu nedenle bir dünyadışı sinyalin 72 saniye sürmesi beklenirdi, sinyal ilk 36 saniye boyunca güçlenmeli, daha sonra zayıflamalıydı - bu süreler, Wow! sinyalinin süresiyle tamamen örtüşür.

Dolayısıyla, Wow! sinyalinin gerek uzunluğu, gerekse süresi, dünyadışı bir kaynağa işaret etmektedir.

Big Ear teleskobu, gökyüzünü iki antenle taramaktaydı. Devamlılığı olan bir sinyalin 3 dakika sonra ikinci kez tespit edilmesi gerekirdi. Wow! sinyali ise sadece bir kez tespit edilmiştir. Ehman, bir ay sonra sinyali tekrar yakalamak için çalışmış, ancak başarılı olamamıştır. 1987 ve 1989'da Robert Gray Oak Ridge Rasathanesi'nde sinyali araştırmış, ancak bulamamıştır. Gray, sinyali aramak için 1995 ve 1996'da Big Ear'dan çok daha güçlü olan Very Large Array'i de kullanmış ve yine başarılı olamamıştır. Gray, son olarak 1999'da Tasmanya Üniversitesi'nin 26 metrelik radyoteleskopuyla araştırma yapmıştır. Gökyüzünün o yöresinde 14'er saatlik altı gözlem yapılmış, ancak Wow sinyaline benzer bir şey görülmemiştir.

Sinyalin Kaynağı

Wow!'un daha zayıf bir sinyalin yıldızlararası titremesi sonucu güçlenmiş hali olduğu - yıldızların ışıklarının titreşmesi benzeri - öne sürülmüştür. Bu sav, sinyalin yapay bir kaynaktan gelme ihtimalini ortadan kaldırmaz. Ancak Very Large Array gibi güçlü bir teleskop sistemi bile sinyali tespit edememiştir. Ayrıca, Very Large Array'in tespit edemediği bir sinyali, yıldızlararası titreşim nedeniyle Big Ear'ın tespit edebilme ihtimali düşüktür.

Diğer bir sav, sinyalin bir tür yıldızlararası döner fenerden kaynaklandığı veya frekansının sürekli değiştiğidir.

Ehman, sinyalin dünyadışı kökenli olduğu konusunda şüphelerini dile getirmiştir: "50 kere baktığımıza göre onu bir kez daha görebilmeliydik. Bana öyle geliyor ki, bu, dünyadan kaynaklanan bir sinyalin uzayda bir enkaz parçası tarafından geri yansıtılmış haliydi." Ancak daha sonra Ehman bu şüpheci tutumunu değiştirmiştir. Nitekim araştırmalar dünya kaynaklı bir sinyalin uzaydan geri yansıma ihtimalinin düşüklüğüne işaret etmektedir. Zira 72 saniye süren böyle bir sinyali açıklamak için, uzaydaki yansıtıcının pek de gerçekçi olmayan bazı özelliklere sahip olması gerekecektir. Ayrıca 1420 MHz frekansı, dünyadaki telsiz vericileri için yasak bölgedir. Ehman, yakın zamandaki yazılarında "az miktarda veriden büyük sonuçlar çıkarmamak gerektiğini" belirtmiştir.

Grafiğin Yorumu Bilgisayar çıktısında; çember içine alınan kod 6EQUJ5, sinyal şiddetinin varyasyonunu tanımlamaktadır. Bir boşluk 0 ile 0.999 arasında yoğunluğu gösterir, 1-9 sayıları, uygun sayılı şiddetleri ifade eder (1.000'den 9.999.'e..). 10.0’ın şiddetleri çıktıda ifade edildiği gibidir; ‘A’ 10.0 ve 10.999.'in arasında, 'B' 11.0 ve 11.999 arasında şiddetlere uyar. ‘U’ değeri (30.0-30.999 arasında bir yoğunluk) teleskop tarafından algılanan en yüksek değerdi. Bu durumda şiddet, gürültünün, az önce o bant için birbirine bağımlı sinyal gürültü oranıdır. Sinyalin bant genişliği en az 10kHz’dir (Çıktıdaki her sütun 10kHz’lik bir kanala karşılık gelmektedir. Sinyal sadece tek bir sütunda mevcuttur). Bu yüzden iki farklı frekans değeri verilmiştir: 1420.356 MHz (J. D. Kraus) ve 1420.456 MHz (J. R. Ehman).

Wow Sinyalinin Konumu

Sinyalin konumu çok kolay olmasa da Büyük Kulak’ın besleme boynuzları tarafından belirlenmiştir. Gökyüzünde kesin bir yeri belirlemek için, büyük kulak teleskobunun iki besleme boynuzu kullanılarak güçlendirildi. Sinyal bu boynuzlardan birisinde keşfedildi. Bu yüzden iki olası koordinat değerleri ise şu: 19h22m22s ± 5s  19h25m12s ± 5s Büyük Kulak’ın Besleme Boynuzları Bu bölge, gökyüzünün Yay Takımyıldızı bölgesinde, takımyıldızın beşinci kadirden parlak yıldız grubuChi Sagittarii’nın yaklaşık 2.5 derece güneyinde yatıyor.

Hiç yorum yok: