Opal - Lux Serisi 3.Kitap - Jennifer L. Armentrout

Oniksi okudunuz mu? Ara vermediğinize eminim! Çünkü Oniks öyle heyecanlı bir yerde bittiki sonu ne olacak diye merak ediyorsunuz. Yazar muhteşem bir yerde bitişmiş.

Arkasına hemen Opal'i okumaya başladım. Opal daha hızlı daha heyecanlı ve akıcı.. Olaylar öyle bir gelişiyorki aslında en başında Blake'in ihanet edeceğini kestirsenizde sonunda bununla karşılaşmak üzücü etki yaratabiliyor. 

Dameon harika bir yaratık... Güvenilir, sıcak, esprili ve birazda kendini beğenmiş...Karşı koymak imkansız biri ki Katy bile karşı koyamayacak kadar aşık...

Katy'in yakalanması ile son bulan konu, Dameonun ne yapacağıyla ilgili 4. kitapta merakları gideriyor. Ahh Katy ahh, senin onların arasında ne işin var ve sen yandığın gibi Dameon' ıda yaktın...

Muhteşem bir seri... Mutlaka okuyun. 
bitince arkasından Köken yani serinin 4. kitabı...




Konusu: Hâlâ kendini beğenmiş öküzün teki olsa da artık Daemon'a direnmekten vazgeçtim çünkü, off... ona çılgınlar gibi âşığım.

Daemon'ın duygularından bir türlü emin olamıyordum ama son günlerde hiç tahmin etmediğim kadar ciddi olduğunu kanıtladı. Birlikte akıl almaz tehlikelerden geçmiş ve bölük pörçük ilişkimizi bir araya getirmeye kendimizi öyle kaptırmıştık ki... şey... ah tamam, söylüyorum işte: O yanımdayken tüm bedenimin
titremesini dindiremiyorum, birlikteyken adeta ateş alıyoruz.

Ama bizim dışımızda bir sürü sorun var. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ailesini koruyamıyor, ona yardım etmeliyim.

Yaşadıklarımdan sonra artık eski Katy değilim. Bambaşka biriyim, geleceğim öyle belirsiz ki... Bizi sorunların çözümüne yaklaştıran her adım, aslında içinden çıkamayacağımız korkunç bir organizasyonun parçalarına götürüyor.

Ölümler hâlâ acı veriyor, yardımlar en beklenmeyenden geliyor ve dostlar en ölümcül düşmanlara dönüşüyorlar ama biz geri adım atmayacağız. Sonunda dünyamız sonsuza kadar paramparça olsa bile.

Birlikte güçlüyüz... ve onlar bunu biliyorlar.

Kimse Daemon Black kadar baştan çıkarıcı olamaz! Lux serisi, Obsidiyen ve Oniks'ten sonra OPAL ile ısınmaya devam ediyor!



Sayfa Sayısı: 420

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX




ALINTILAR


←∞→

"Seni özledim."
"Biliyorum. Bensiz yaşayamazsın."
"O kadar da uzun boylu değil."
"Hadi, kabul et."
"Al işte. O koca egon yine engel oluyor."
"Neye engel oluyor?"
"Mükemmel ambalaja."
"Sana söyleyeyim. Benim asıl mükemmel..."
"İğrençleşme."
"Sen de amma fesatsın. Her açıdan mükemmel olduğumu söyleyecektim." 

←∞→

"Sakin ol Kedicik, yoksa sana oynaman için yumak yün bulurum."
"Benimle dalga geçme, eşek herif."

←∞→

"Karda oturma nedenin bu olamaz. Kot pantolonun sırılsıklam olmuştur. Bekle. Bu durumda, poponu muhtemelen daha iyi görebileceğim."

←∞→

"Kedicik, bana bu şekilde merhaba demeni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun."

←∞→

Yatağa oturdu, tek kolunu kaldırıp parmaklarını bana doğru kıvırdı. Gözlerinin yeşili hınzır bir gülümsemeyle koyulaştı. "Hadi... yanıma gel."

←∞→

"Birinci kural, SD'yle ilgili hiçbir şey konuşmayacağız."
"Tamam."
"İkinci kuralsa, Dawson ya da Will hakkında konuşmayacağız. Üçüncü kurala gelince, benim muhteşemliğime odaklanacağız."

←∞→

"Beni sadece vücudum için seviyorsun. itiraf et."
"Şey, evet..."
"Kendimi seks objesi gibi hissediyorum."

←∞→

Daemon hızla öne fırladı, ses sertti. "Kardeşime böyle sözler vermeye hakkın yok. O senin ailenden değil."

←∞→

"Bu ne ya?" diye yakındı Daemon. "Adam öylece orada dikiliyordu. Merhaba. Her yerde zombi var. Arkana baksana, geri zekâlı."

←∞→

"Herkes benim kadar muhteşem olamaz."
"Egonu kontrol et Daemon, egonu kontrol et."

←∞→

"Sen ölüsün oğlum."

←∞→

"Sen mi gösteriş budalası değilsin? Tamam."
"Ne? Çok alçakgönüllüyümdür."


←∞→

"N'aber Katy?"
"Onunla konuşmayacaksın. Tek sözcük bile etmeyeceksin."

←∞→

"Al işte. Biff hiçbir işe yaramıyormuş."

←∞→

Katy: Ne giyip gidiyorlar peki? Çıplaklar mı yoksa?
Blake: Onun gibi bir şey. Senin için berbat ama benim için bayram.
Daemon: Gerçekten canına susadın, değil mi?

←∞→

"Ya! Ne yapacaksın? Daemon'la mı? Eğer öyleyse, lütfen yapacağın şeyin S harfiyle başlayıp bittiğini söyle."
"Sen erkeklerden bile betersin ya."
"Ha şunu bileydin."

←∞→

(Katy ceketini çıkarınca)
"Aman ya," dedi Daemon kalkan gibi önüme geçerek. "İyi mi ettik hiç bilemiyorum."
Arkasındaki Blake gözlerini koca koca açtı. "Vay anasını," dedi.
Daemon hızla dönüp kolunu savurdu ancak Blake hemen sola sıçrayıp Daemon'ın elinden kıl payı kurtuldu.

←∞→


"Hakkında çok şey duydum. Blake senin büyük hayranın."
Blake orta parmağıyla işaret çekti.
Daemon soğuk bir sesle, "Fan kulübümün bu kadar yayıldığını bilmek güzel."
Luc başını hafifçe yana eğdi. "Hem de ne fan kulüp."

 ←∞→

Daemon kaşlarını oynattı. "Çocuk mu istiyorsun? Bunun için önce..."
"Kapa çeneni."

←∞→

Matthew içini çekti. "Bir gün gelecek, her şeyi olaya dönüştürmeden halletmeyi öğreneceğiz."
Daemon bezgince güldü. "Daha çok beklersin."

←∞→

Daemon: Hani benim pastırmalı yumurtam?
Katy: Sen davet ettin sanıyordum.
Daemon: Yanlış anlamışsın. Çabuk mutfağa git kadın.
Katy: Avucunu yalarsın.
Daemon: Daha çok erken.
Katy: Saat on oldu sayılır.
Daemon: Olsun, çok erken.

←∞→

Daemon: Sen Beth'i alacaksın şu geri zekâlı da Chris'i.

←∞→

"Senden hoşlanıyorum Katy, hem de çok."

 ←∞→

Dawson: Sen çeneni hiç kapatmaz mısın?
Blake: Yalnızca uyurken.
Daemon: Bir de ölünce.

←∞→

Fedai güldü. "Pek bir şey yapmıyorum. Sadece hıyarın biriyle ve güzel bir hanımla konuşuyorum."
"Pardon?" dedi Daemon, şaşkın bir şekilde.

←∞→

"Selam, uyuyan güzel..."
"Öpücüğünle mi uyandırdın sen beni?"
"Evet. Sana dudaklarımın gizemli güçleri olduğunu söylemiştim."

←∞→

"Ah, Tanrım, bebek İsa aşkına, gözlerim!" diye feryadı bastı Dee. "Gözlerim!"

←∞→

Katy: Bir şey geldi aklıma!
Daemon: Soyunmanı gerektiriyor mu?

←∞→

"Seni seviyorum Katy. Hep sevdim. Hep de seveceğim."





Hiç yorum yok: